14 Ocak 2014 Salı

memleket peyniri

kendimi bazen memleket peyniri gibi hissediyorum. hani o memleketteki akrabaların getirdiği. yada memlekette olan sensen; senin götürdüğün. hani o yörenin en değerli şeyi. sonra o peyniri sikleyen olmaz ya hiç. hah; tam da öyle. bazen değerli hissettiğin o an'ın içinde bile bi sik olmadığını ayrımsıyorsun ya; hah ta anasını sikeyim o anın ben. o an kadar orospu çocuğu bi an yok. ulan, diyorsun; o kadar çok sözcük geliyor ki ardından. ta amına koyim böyle dünyanın deyip susuyorsun. işte tam da o an kenara atılmış; bir gün kahvaltılık sofraya çıkmayı bekleyen memleket peynirisin sen. bal bile güzelleştirmiyor ya seni. hani aslında yeni muhite taşınmış ailenin çoğu, tercihini bir başka peynire kullanmıştır çoktan. esamen okunmamıştır uzun zamandır. ve artık sevdikleri de söylenemez seni. ama getirenlere ayıp olmasın deyip o ilk gün sofraya çıkıp; kendini değerli hissettiğin o an aslında bilmiyorsun; seni o sofrada getirenlerin bile sevemeyecek olduğunu. sonra dişleriyle bir parça koparıyorlar senden; bir daha asla sana dönemeyecek olan. bir parçan gidiyor; liğme liğme ediliyor, anası sikiliyor onun çiğnene çiğnene. sonra hop, yutaktan aşağı. mideye. oradan da göte son bi selam çaktıktan sonra kanalizasyonda kaybolup gidiyor. noluyor? zamanla eksiliyorsun. eksiliyorsun. ama sevilmiyorsun ki hiç. herkes birbirine ayıp olmasın diye seninle ilgileniyor. yerine yurduna da dönemezsin o saatten sonra. çünkü o memleketten gelenler de; normalde kullanılan ama kendilerine yeni gelen diğer peyniri daha çok sevmiş oluyorlar. böyle noluyor biliyo musun? memleketten gelenler gidene kadar dolapta; sonra çöpte kaderine ve çürümeye terk ediliyorsun. küfleniyorsun. fareler kemiriyor bu defa seni. o da yoksa; koca bir yalan oluyorsun. oysa ne hayallerin vardı dimi ineğin memesinden çıkarken. daha sütken. mayalanmamış; tuzlanmamışken. kimleri doyururum diyordun. sik gibi kaldın mı şimdi orta yerde. ha? hah bak; buraya kadar böyle böyle anlattım; kendimi tam da böyle hissediyorum. memleket peyniri gibi. sen yerinde yurdunda değerlisin be kodumun evladı. ne diye yarak kürek uzaklara yelken açıyorsun? kim sevecek lan seni orada? ha? pınar var orada. sütaş var. sen kimsin lan? sikik bi entel dantel yumağın damağını şaplatarak; ''yöresel zenginliklerimiz, ehi'' demesine kalıyorsun en fazla.
ulan bir de şu var. gizemin yok ki senin. yani bi ara vardı. mesela otlu peynirin gizemi onu yiyene kadardır. sonra çok da ahım şahım bişi olmadığını anlıyorsun. belki sevmiyorsun ama yine de ulan herkes iyi dediğine göre ben de sırıtmayayım arada falan diyorsun. yarak gibi bi insansın sen de.
ama bende öyle değil ki. ulan sikeyim böyle tez canlılığı. biri bişi dedi mi hop yelkenler iniyor zaten. abi azıcık şeffaf olma la. yok abi. neyse o. hani o böyle beni çok tanımadan; gizem falan var diye düşünürsün belki. ama sadece selam demene bakar amınakoyim. selam! selam, naber? ehe. ben var ya şöyle bişiyim aslında ya. ehe. tam da mod bu. yani tam olarak olmasa da gene buna yakın. yani hani o cool olma tabiri bende tamamen kul olmayla eşdeğer. abi yok. olmuyor. cool da olamıyorum; kul da olamıyorum. iki arada bi deredeyim. hani ulan bugüne kadar bissürü şey yazdın kadınlarla kızlarla ilgili falan diyeceksin belki. belki de bu yüzden ayırılıyorumdur yada kıçıma tekmeyi yiyorumdur lan. olm, kıl dönmesi ameliyatı olduğumdan beri; kıçıma ne zaman tekme yesem ayrı sızlıyor. hani öyle böyle değil. neyse onu başka bi yazıda anlatırım. yav, yediğim tekmede de değilim. bişeyler yanlış oluyor ama ney bilmiyorum. ulan şimdi, hani böyle; ille bi kızla bişiler yaşiyim diye koşturan bir adam değilim. olmadım da. ama bazı adamlar tanıdım. kızla tanışalı daha 3 gün olmuş; bütün yeteneklerini sergileme peşindeler. şunu çalıyorum, bunu yapıyorum; amuda kalkıyorum, şarkı söylüyorum, helikopterden helikoptere atlarken şarjör değiştiriyorum, vs. lan neyin derdindesin? amına kodumun maymunu. siktir git doğaya; çiftleşme dansı yap. bir de şu sosyal medyayla sübliminal verme diye bişi var. karşı cinsin (kız, erkek farketmez.) durumlarını, paylaşımlarını, fotoğraflarını, yorumlarını, hani sıçsa onu bile beğenmek suretiyle; tek gözü kırparak ''baaak; (göz kırp) anlıyosuuun, (göz kırp), ilgiliyiiim (göz kırp), hoşlanıyoruuum ( göz kırp)'' falan mesajı veriliyor. lan nöron. birazcık mitoz bölünmeye çalışsa en azından iş bölümü yapacak. tüm görevleri tek hücreye verince sıkıntı oluyor demek ki. böyle şeylerle çok karşılaşıyorum. ve bunun da adını aşk koyuyorlar ya. aşkınızı ızdırabınızı sikeyim.
adam demiş moruk: aşka inan; kadınlara inanma. çok da doğru demiş, güzel demiş.
lakin; bütün bu yazdıklarım da bir gün senin de memleket peyniri gibi hissetmene engel olmayacak. boşver be olm. şu adaletini siktiğimin dünyasında bizi de kemirecek bi iki fare çıkar elbet. çıkmazsa da küflene küflene ufalanırız. sanki bir gün karışmayacak mıyız toprağa?

Hiç yorum yok: