30 Haziran 2013 Pazar
atayist
saçının boya olduğunu düşündüm. değilmiş. o kadar koyuydu ki. uzun zaman olmamıştı tanışalı. hiç yüzyüze görüşmemiştik. ancak ortalama bir kıza göre oldukça zekiydi. güzeldi de üstelik. bende bu sorun var işte amınakoyim. güzel kız gördüm mü en ipten saptan konuları konuşuyorum. ulan yazsana kıza. yok olm. olmaz. gittim akşama kadar blog için hazırlamış ama yayınlamamış olduğum seks hikayesiyle ilgili şeyler konuştum. niye bilmiyorum. bu aralar bir rus'a ihtiyacım var sanırım. o da durumun vehametini anlamış olacak ki; doğum haritası mı ne, ''orospu'' gibi bi ismi var işte, ona bakmak istedi. bakıverdi de sağolsun. akrep çok orospuymuş. ibnenin önde gideniymiş akrep. vizitesi 50 tl.den açıyomuş kapıyı. manukyan'ın kardeşiymiş. ama koç öyle mi? tam bi alımlı kadın. ateşli. şehvetli. oyhhş bi kadın yani koç. akrep gibi değil. kötü yola düşmemiş. gösterip de vermiyo ama. öyle bi kaşar koç da. neyse bunlar böyle merkür'ün evini mi basmışlar, napmışlar; bişi olmuş. benim libidom tavan yapmış. böyle böyle anlattı. hayır, bazısını anlıyorum da bazısını anlamıyorum. şimdi merkür deyince benim aklıma öldürücü radyasyon gelir. hele bi de merkür'ün evi dendiğinde, kirada oturuyoruz lan biz, diye iç çekerim. öyle düz bi adamım. neyse gel zaman, git zaman skype'ta buluştuk. daha önce de konuşmuştuk ama göz gözü görmüyordu onda. tim burton filmlerinden fırlamış gibiydi. ortada uzun saç ve iki büyük siyah nokta vardı. gözlerine öyle bir gölge düşmüştü ki; altıma ıslattığımdan sandalyeden bi müddet kalkamadım. velhasıl kelam; ikinci konuşmamız oldu. ulan ikinci konuşma, ışıklar yanıyo. kız orda tatlı tatlı duruyo. ben? ben mi? dönmüşüm götümü yumurta pişiriyorum. midemi sikeyim. öyle böyle değil. hayır omlet diye başladığım olay, peynirin olmayışını farketmemle düz, dümdüz yumurtaya döndü. onu geçtim siyaset, eğitim, doğum haritası, vs. bi çok konu konuştuk. bütün bu süreçte ben ayı gibi yiyorum. göt göbek zaten arz-ı endam ediyor. yemin ediyorum memelerim büyüyor lan. yakında dekolte falan giyerim belki. çatalımın arasından ter sızar. eli yüzü görünüyor bu defa. güzel kız lan. hanım hanımcık. valla bak. şimdi sen her gördüğüne sulanıyosun, deme. bu öyle değil. hep seviyeli oldu olm bizim iletişimimiz. hatta bu okuduğun blogu bile söylememiştim de başka bi blogdan bakarken cart diye bulmuş. bi gün mesaj attı. ''sen nasıl bi adamsın ya?!'' dedi. aha, dedim. yarra yedik. buldu. neden, yazıp yolladım. gülmekten gözümden yaş geldi diye cevap geldi. olm, o kadar da komik yazmıyorum lan sanki. ne bileyim. hani ilginç olaylar buluyo beni; bulmuyo değil de. bana yazarken çok da komik gelmiyo. rahatladım sonra. ben burda ana avrat falan giydiriyorum. o da masumane, küfür olarak maksimum ''o... çocuğu'' falan yazabilen birisi. tezata gel. ama moruk bişi söyliyim mi? birincisi rahat olacaksın; ikincisi cesur. ben en başta laks diye aradım bunu. şaşırdı falan. nerden esti falan oldu. ondan beri ne zaman araşsak 2-3 saati deviririz. kulağım yeşil şuan. yok lan, yok o kadar da değil. ama çok dolu bi kız. boş değil yani. şimdi bu kadar övüyorum falan; yarın gelip de; abi, numarasını versene be, falan yapma sikertirim. acımam. one shot kill yaparım. eski bi arkadaşı da geçen ağır yazmış buna. karar verecek falan. şans döner lan belki. (göz kırpmalı, ibne gülümsemeli smiley) yarak döner. dönmez olm. çünkü ben atayistim. yani değilim de agnostik diyelim. inanç önemli moruk. valla önemli. yarın ben annemi babamı, bi paket çikolatamı, bi demet çiçeğimi, imitasyoncudan yüzüğümü alıp (param yok amk) gidip istesem, babası bana ilk iş ne iş yapıyosun, diyecek. sonra belki namazımı, niyazımı soracak. olur mu olur olm. kısmet bu işler. ama umut yok. atayistim ve atayiste verilecek kız da yok.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder