23 Şubat 2013 Cumartesi

öküz


kanka işin var mı? yoo. o halde benle gel, eskişehir'e gidelim. napcaz olm orda? kıza hediye alıcam yaa; burda bi sikim yok. haa, iyi de olm, sik kadar paramız var zaten, neyle gidicez amk? kaçak gideriz. trenle? haa, olma mı? tamam amınakoyim, canım sıkılıyo zaten benim de. çıkışta gidiyoz mu? gidiyoz tamam. dolmuş durağına koşa koşa gittik. abi 2 öğrenci. al gülüm. eskişehir'e gidicez abi, tren 1 buçukta, yetişir miyiz ya? ayıbettin gülüm. geç, otur sen. eyvallah abi. zaten o sıra nadir derslere gelip gidiyoduk; ben de bi ajanda var onu getirip götürüyorum 2 yıldır. bütün dersler var içinde, her derste sıkılıp, kenara köşeye çiziktirdiklerim de dahil. o gün de yanımda o ajanda. olm, nasıl kaçcaz biletçiden. birimiz kaçıcak olm, diğerinin cezasını bölüşücez. nasıl olcak o? baktık biletçi geliyo, uçucak birimiz tuvalete. haa, o şekil yani. aynen. e, iyi bakalım. istasyooon! kolay gelsin abi. saol gülüm. koş lan koş. tren hareket ediyor. ananısikim. maraşlı önden koşuyor. arkasında ben varım. tren daha yavaş, atladı bu. ben de filmlerdeki gibi bi artistlikle yakala deyip, kavisle defteri fırlattım. ardından ben atladım. şimdi nasıl anlatıcam bilmiyorum ama ayağım merdivenin tam köşesine denk geldi ve "ananı" diyerek kendimi raylarla bekleme alanı arasındaki boşlukta buldum. bi sik duymuyorum. tabi ben atlayana kadar tren biraz daha hızlanmıştı. yüzüstü kapaklandım yere. kafamı geriye doğru kaldırdım. sol ayağım rayların üstünde, ama allah'tan o iki tekerlek arası geniş boşluğa denk gelmiş. tekerleğin ayağıma doğru gelişini gördüm, son anda çekmeyi başardım. tabi bütün bunlar en fazla 3 saniyede oldu. sonra ayağa kalktım. düşen, cüzdandı, anahtardı, onları topladım. o sıra duydum etraftaki sesleri. millet çığlık çığlığa, makinist treni durdurmuş, görevliler bana koşuyor. bazıları telefonu çıkarmış video falan çekiyor. bissürü üniversiteli kız var bi de istasyonda. amınakoyim, en az 100 kişinin önünde ölümle burun buruna geldim. hayır, insan ölümle burun buruna gelecekse bile yalnız gelmek istiyor amk. o kadar seyirciye gerek yok. neyse ben hiçbi şey olmamış gibi bindim trene. maraşlı'nın gözler büyümüş, bana bakıyor. olm, iyi misin lan, dedi nefes nefese. iyiyim lan iyiyim, dedim. o inilip, binilen aradayız. iki vagon arası yani. üstümü başımı silkeledim. amınakoyim eskişehir'in. ilk istasyonda iniyoruz, dedim. yeaa bişi olmaz, diyo hala maraşlı. yarrak olmaz, siksen gitmem bu halde, dedim. baktım, diğer vagon arasında kızlar var. karşılıklı net görüyoruz birbirimizi. bakıp bakıp gülüyorlar. rezilliğin dibine vurdun, gülecekler tabi, diye geçiriyorum içimden. bi ara pantolonun ceplerine bakayım dedim. eksik gedik var mı diye. ananısikim! sütun gibi bi bacağa dokunuyorum. lan?! bi baktım, pantolon kemer çizgisinden itibaren, dizin altına kadar yırtılmış yandan. baksır maksır meydanda. seher yıldız üstelik. öyle tivitili falan da değil. kızlar daha çok gülmeye başladı. meğer iki saattir benim yırtmaca bakıp gülüyolarmış orospular! ulan nasıl utandım. allah'tan mont biraz uzun. büzüldüm içinde amınakoyim. maraşlı hala, yeaa eskişehir'de diktiririz yeaa, diyor. sikicem eskişehir'ini şimdi haa, dedim hışımla. tam o sıra kapı açıldı ve şu ortada simit, ayran falan satıp, kazık üstüne kazık atan adamlardan biri geldi. direk anladı düşenin ben olduğumu. valla geçmiş olsun yeğen, dedi. eyvallah abi, dedim. verilmiş sadakan varmış, dedi. öyle valla, dedim. ama vermediysen bana verebilirsin, diye eklemesin mi amınakoyim! ulan içimden nasıl sövüyorum o an. o 5 saniye içinde adamın 11.000 yıllık modern insanlık tarihindeki tüm akrabalarını elden geçirdim. abi, bi siktirgit gözünü seveyim, dedim. adam küfre bile aldırmadı. sırıta sırıta kızların olduğu bölüme geçti. konuşuyor orda. büyük ihtimal bana dediklerini anlatacak, kızları güldürecek ve mutlu olup, 2 liraya simit ayran satmaya devam edecek. amacı bu adamın. 20 dakika sonra ilk istasyona geldik. kanka ben iniyorum. hemen bi çatal iğne falan buldum büfeden. yırtığı 2 - 3 yerinden iğneledim. dolmuşa bindik, geri döndük. maraşlı kıza hediye alamadı. kız biraz bozulmuş bu duruma. ulan ölüyodum amınakoyim, bacak mal gibi çıkmış ortaya; kız hala hediye derdinde. türk kızı işte amk, ne bekliyosun?! kız buna öküz demiş. maraşlı'yla daha sonra evde iki bira açtık, konuşuyoruz. mevzu açıldı. gülerek, ulan öküz damgası yedim senin yüzünden ha ehehehe, dedi. ı ıh, dedim. değiliz. neden? öküz bile trene sadece bakıyor, bizim gibi atlamaya kalkmıyor amınakoyim. hahahahaha, haklısın lan, kodumun hayatında öküz bile değiliz. ulan şurdan bile aforizma kastın ya, beyninin kıvrımlarını sikeyim senin... öküz!

Hiç yorum yok: