kanka işin var mı? yoo. o halde benle gel,
eskişehir'e gidelim. napcaz olm orda? kıza hediye alıcam yaa; burda bi sikim
yok. haa, iyi de olm, sik kadar paramız var zaten, neyle gidicez amk? kaçak
gideriz. trenle? haa, olma mı? tamam amınakoyim, canım sıkılıyo zaten benim de.
çıkışta gidiyoz mu? gidiyoz tamam. dolmuş durağına koşa koşa gittik. abi 2
öğrenci. al gülüm. eskişehir'e gidicez abi, tren 1 buçukta, yetişir miyiz ya?
ayıbettin gülüm. geç, otur sen. eyvallah abi. zaten o sıra nadir derslere gelip
gidiyoduk; ben de bi ajanda var onu getirip götürüyorum 2 yıldır. bütün dersler
var içinde, her derste sıkılıp, kenara köşeye çiziktirdiklerim de dahil. o gün
de yanımda o ajanda. olm, nasıl kaçcaz biletçiden. birimiz kaçıcak olm,
diğerinin cezasını bölüşücez. nasıl olcak o? baktık biletçi geliyo, uçucak
birimiz tuvalete. haa, o şekil yani. aynen. e, iyi bakalım. istasyooon! kolay
gelsin abi. saol gülüm. koş lan koş. tren hareket ediyor. ananısikim. maraşlı
önden koşuyor. arkasında ben varım. tren daha yavaş, atladı bu. ben de
filmlerdeki gibi bi artistlikle yakala deyip, kavisle defteri fırlattım.
ardından ben atladım. şimdi nasıl anlatıcam bilmiyorum ama ayağım merdivenin
tam köşesine denk geldi ve "ananı" diyerek kendimi raylarla bekleme
alanı arasındaki boşlukta buldum. bi sik duymuyorum. tabi ben atlayana kadar
tren biraz daha hızlanmıştı. yüzüstü kapaklandım yere. kafamı geriye doğru
kaldırdım. sol ayağım rayların üstünde, ama allah'tan o iki tekerlek arası
geniş boşluğa denk gelmiş. tekerleğin ayağıma doğru gelişini gördüm, son anda
çekmeyi başardım. tabi bütün bunlar en fazla 3 saniyede oldu. sonra ayağa
kalktım. düşen, cüzdandı, anahtardı, onları topladım. o sıra duydum etraftaki
sesleri. millet çığlık çığlığa, makinist treni durdurmuş, görevliler bana koşuyor.
bazıları telefonu çıkarmış video falan çekiyor. bissürü üniversiteli kız var bi
de istasyonda. amınakoyim, en az 100 kişinin önünde ölümle burun buruna geldim.
hayır, insan ölümle burun buruna gelecekse bile yalnız gelmek istiyor amk. o
kadar seyirciye gerek yok. neyse ben hiçbi şey olmamış gibi bindim trene.
maraşlı'nın gözler büyümüş, bana bakıyor. olm, iyi misin lan, dedi nefes nefese.
iyiyim lan iyiyim, dedim. o inilip, binilen aradayız. iki vagon arası yani.
üstümü başımı silkeledim. amınakoyim eskişehir'in. ilk istasyonda iniyoruz,
dedim. yeaa bişi olmaz, diyo hala maraşlı. yarrak olmaz, siksen gitmem bu
halde, dedim. baktım, diğer vagon arasında kızlar var. karşılıklı net görüyoruz
birbirimizi. bakıp bakıp gülüyorlar. rezilliğin dibine vurdun, gülecekler tabi,
diye geçiriyorum içimden. bi ara pantolonun ceplerine bakayım dedim. eksik
gedik var mı diye. ananısikim! sütun gibi bi bacağa dokunuyorum. lan?! bi
baktım, pantolon kemer çizgisinden itibaren, dizin altına kadar yırtılmış
yandan. baksır maksır meydanda. seher yıldız üstelik. öyle tivitili falan da
değil. kızlar daha çok gülmeye başladı. meğer iki saattir benim yırtmaca bakıp
gülüyolarmış orospular! ulan nasıl utandım. allah'tan mont biraz uzun. büzüldüm
içinde amınakoyim. maraşlı hala, yeaa eskişehir'de diktiririz yeaa, diyor.
sikicem eskişehir'ini şimdi haa, dedim hışımla. tam o sıra kapı açıldı ve şu
ortada simit, ayran falan satıp, kazık üstüne kazık atan adamlardan biri geldi.
direk anladı düşenin ben olduğumu. valla geçmiş olsun yeğen, dedi. eyvallah
abi, dedim. verilmiş sadakan varmış, dedi. öyle valla, dedim. ama vermediysen
bana verebilirsin, diye eklemesin mi amınakoyim! ulan içimden nasıl sövüyorum o
an. o 5 saniye içinde adamın 11.000 yıllık modern insanlık tarihindeki tüm
akrabalarını elden geçirdim. abi, bi siktirgit gözünü seveyim, dedim. adam
küfre bile aldırmadı. sırıta sırıta kızların olduğu bölüme geçti. konuşuyor
orda. büyük ihtimal bana dediklerini anlatacak, kızları güldürecek ve mutlu
olup, 2 liraya simit ayran satmaya devam edecek. amacı bu adamın. 20 dakika
sonra ilk istasyona geldik. kanka ben iniyorum. hemen bi çatal iğne falan
buldum büfeden. yırtığı 2 - 3 yerinden iğneledim. dolmuşa bindik, geri döndük.
maraşlı kıza hediye alamadı. kız biraz bozulmuş bu duruma. ulan ölüyodum
amınakoyim, bacak mal gibi çıkmış ortaya; kız hala hediye derdinde. türk kızı
işte amk, ne bekliyosun?! kız buna öküz demiş. maraşlı'yla daha sonra evde iki
bira açtık, konuşuyoruz. mevzu açıldı. gülerek, ulan öküz damgası yedim senin
yüzünden ha ehehehe, dedi. ı ıh, dedim. değiliz. neden? öküz bile trene sadece
bakıyor, bizim gibi atlamaya kalkmıyor amınakoyim. hahahahaha, haklısın lan,
kodumun hayatında öküz bile değiliz. ulan şurdan bile aforizma kastın ya,
beyninin kıvrımlarını sikeyim senin... öküz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder