9 Eylül 2013 Pazartesi

uçacağım

güzel bir şarkı, bir sigara ve bir kadeh rakı. bir günbatımı olmalı, deniz kenarı. usul bir rüzgar. güneş batmalı yavaşça, yakamozlarda yayılarak... bulutlar yanmalı alev alev. güzel bir şarkı, bir sigara ve bir kadeh rakı. tüm bildiklerimi yazmalıyım. hepsini. her harfine kadar hem de. sonra hafifleyeceğim. sonra güzel bir şarkı, bir sigara ve bir kadeh rakı. bu an'ı yazmayacağım. bunu hissetmek için, haketmek gerek çünkü. bedelini ödemek. kendimden geçtim. bedenimden. kaçıp, kurtulmak istiyorum tüm organlarımdan. sevmediğimden değil üstelik. ellerimi çok severim mesela. insanlar da sesimi seviyor garip bir şekilde. ben sevmem oysa ki. sonra hafifleyeceğim. gerçekten uçmak istiyorum. o an uçacağım. leyleklerin göç yolundan gideceğim. dünyanın etrafını 7 kere dolaşacağım. oradan ay'a gideceğim. toprağına üfleyeceğim ciğerimdeki son havayı. ve tanrı'yı bulacağım. yapışacağım yakasına; be kodumun tanrısı diyeceğim; mal benim istediğime veririm, dedin. bi bok yok. saadet benim istediğime veririm, dedin. bi bok yok. hidayet benim istediğime veririm, dedin. o zaten yok. şimdi al o fuhuş yuvası cennetini götüne sok, diyeceğim. ve bu defa mutlu bi şekilde cehenneme gideceğim. güzel bir porno yıldızı ile tanışacağım. riley steele olabilir. ne ben onu ateşten kurtarabilirim. ne o beni. ama en azından güzel bir manzaraya bakıyor olacağım. güzel bir kadının vücudu ne kadar çirkin olabilir ki...
biraz sonra öleceğimi bilirsem, ağlar mıyım ki? son 5 dakikamı bilirsem, ne yaparım? dua mı ederim? en sevdiğim şarkıyı bir daha mı dinlerim? duymak istediğim bir sesi dinlemek için telefon mu ederim? yoksa sevdiğim bir aksiyon filminin en heyecanlı sahnesini bir daha mı izlerim? son sözüm ne olur? son baktığım şey? son gördüğüm? bunları bilmek mi bunları özel kılıyor? yoksa bunlar zaten özel şeyler miydi hep?
susmak istiyorum be moruk. ölümüne susmak. sessizlik. sigara, müzik ve rakı. sonra uçacağım.
boş geliyor, ağır geliyor artık. eğitim, kariyer, iş, güç, şan, şöhret, para, konum, lüks ev, süper arabalar, vs... ne için? mutlu bir hayat için. kim diyor? sistem. hayır! benim mutlu bir hayat anlayışımda bunların hiçbiri yok ki... ben çizmeliyim, yazmalıyım, çalmalıyım, söylemeliyim, dinlemeliyim, yontmalıyım bir taşı; duygularımı, düşüncelerimi özgür bırakmalıyım. ama yok. sistem, zaten benim için bir hayat seçiyor. çalışmalıyım. para kazanmalıyım. daha çok. daha çok. ve sonra ölmeliyim. ölürken de kazandığım paraların nasıl dağıtılması gerektiği hakkında bir de rehber bırakmalıyım. hiçbir şey yaşamadan ölmeliyim. zaten öyle de öleceğim. böyle ölmek istemiyorum aslında. ama ne kadar çabalasam da biliyorum ki böyle öleceğim. ... ve akşam önüme konulan şey bir tabak yemek olmuyor artık. bu, bir delikanlının elinde bir demet çiçekle sokakların arasından geçip, sevdiğine giderken hissettiğinden de kötü. o şen şakrak muhabbetlerin döndüğü masa, o masa değil şimdi. suratlar asık. sözler kurşun. her biri bir yanını deliyor insanın. kan kaybetmiyorsun belki ama her biri bir hayalimi öldürüyor. her biri bir can alıyor benden. her bir kurşunu namludan çıkarken görüyorum.
insanlar güzel bir müzik dinlemekten o kadar uzak ki...
güzel bir müzik,
bir sigara,
bir kadeh rakı.
ve sonra
uçacağım...

Hiç yorum yok: