7 Temmuz 2012 Cumartesi

arpej

tellerin arasında olaşan parmakları gözüme takıldı. serin bir yaz akşamıydı. ortadaki büyük tabakta dilimlenmiş karpuzlara daha dokunan olmamıştı. yazlık bir evin bahçesindeki masanın etrafında toplanmıştık. aramızda ''yaz aşkı'' muhabbeti geçmesin diye sikik sikik ''naber kanka?'' diye söze giren kızlar vardı. kanka ayağı, göt ayağı amınakoyim. bunun bi açıklaması yok. oturduk. tabi telli çalgılardan zerre çakmayan ben; gitar çalan, saçları yapılı, 2 aylık fitness sonucu ''olmuş lan burası, baksana şiş şiş'' kıvamındaki vücuduyla yeni tanıştığım ve hakkında ''tam bir gerizekâlı'' diye düşündüğüm çocuğun gitar üzerinde gezinen parmaklarına dalmışım. yanımdaki arkadaşım beni çatalın ucuyla dürttü. noldu lan, dedim. bişi yok lan, burda mısın diye kontrol ettim, dedi. daldın gittin, ne düşünüyosun? hayır duygusal bişi de çalmıyoruz daha, dedi. sana ne amınakoyim, demek geldi içimden ama; yok bişi, demekle yetindim. sonra ara verdik. kareli, her yazlıkta en az bir tane bulunan şu muşamba gibi masa örtülerinden vardı masada. karpuz tabağındaki soğuk savaş başladı. herkes en kırmızısını, en çekirdeksizini kapmaya çalışıyordu. bi ara tiz bir sesin, kanka yeaaa, diyen çığlığını duydum. (gülüşmeler) gitar çalan elemanla, sağımda oturan kızın (bitchgirl) çatalları savaş esnasında birbirine girmiş. biz kendisine bitchgirl diyoruz, ama o beachgirl anlıyor. niye böyle diyorsunuz diye sorduğunda, plajdan eve girmiyosun kızım, ehehe, falan diyoruz. bu da yiyo tabi. oğlanın içinde hafif bi burukluk. belli ki piyasa yapmaya getirmiş gitarı. heveslenmiş. iş çıkar demiş. kanka yeaa'yı duyunca da kalbinden bişiler koptu gitti bence. o saatten sonra boku bokuna çalacağını, gidip evde porno izlese daha keyifli saatler geçireceğini düşündü kesin. yüzünde öyle bir hassiktir ifadesi vardı. karpuzu yedikten sonra bir sigara yaktım. şimdi geliyorum, diyerek masadan kalktım. sigara almaya gidiyordum ki; bizim spastik'i gördüm. (bu da puyol gibi işte.) naabıyon lan, dedi. iyidir lan, dedim, sen naabıyon? nolsun ya, çıktım dışarı biraz hava alayım diye, koduğumun havası da gavur amı amınakoyim, dedi. karpuz ye olm açılırsın, dedim. ya bırak allaşkına, sen nerden lan böyle? yav oturuyoduk şurda, çetoların yazlıkta. kafamda çetoların yazlıkla spastik yanyana gelince bi ampûl yandı. hassiktir lan, dedim içimden. olm bu piç, bizim beachgirl'e yazmıyo muydu lan, dedim. spastik, bitchgirl'ü duyunca; harbi mi lan, diye atıldı. yarra yedin, dedim, gitarlı çocuk. yarra yedin. saldım spastiği üstüne. sen git, ben sigarayı alıp geliyorum, dedim. markete bi 10 dakika yürüycem. bi iki bira mı alsam, falan diye düşünüyorum. gittim; abi, dedim, selamünaleyküm. ne selamı amınakoyim ya, dedi. 1 saat sonra sikişe gidicem. ne istiyosun, dedi. abi, dedim hayırdır, rus falan mı düşürdün? yok lan, dedi. türk bu türk. eşşek siksek yeri ya, naabıcan yoklukta idare ediyoruz, dedi. iki bira, bir paket de sigara aldım. dönerken baktım kızlar çıkmışlar evden. gidiyolar. çok muhabbetim olmadığından sormadım nolduğunu. tam eve girecekken kapıda bizim spastiği gördüm. noldu lan, dedim. kaçırdın mı kızları? yok amınakoyim, dedi. geldim, bi baktım. çatalları birbirine geçirmişler gülüp eğleniyolar. dedim sikerim öyle işi. kodumun piçine ''o çatalı götüne sokarım senin'' dedim. gel lan dışarı dedim. gelmedi ibne. orospu çocuğu. oha amınakoyim, dedim. naptın lan sen yarrak kafalı? kız çocuğa kanka falan diyo amınakoyim. sikip atmışsın ortamı, dedim. sikerim öyle kankalığı, dedi. neyse ben kaçıyorum moruk. o piç de kaçtı gitti zaten. çıkmadı dışarı, bi çıksa sokucaktım o çatalı götüne, piç herif, dedi. hızlı adımlarla evine doğru yollandı. içeri girdim. çeto bana baktı. amınakoyim nerden çıktı lan bu spastik, dedi. ne biliyim olm, dedim. biliyosun bitchgirl'e vurgun. geçerken görünce atlamıştır içeri, dedim. hay sikeyim böyle işi, dedi. biraların birini uzattım. hadi madem, bari masa boş kalmasın, dedim. dertsiz geçen günlerin şerefine! çın sesine karışan kuş seslerini dinledim. cırcır böceklerini. ulan, dedim, içimden; ne bir kadınla yatmak, ne bir çatalı birinin götüne sokmak, ne gitarla piyasa yapmak beni bu kadar mutlu edemezdi. sessizlik ve huzur. teşekkürler spastik. seni biraz kullandım ama olsun. kodumun arpejci liselisinden kurtulduk. kanka ayağına kaşarlık yapan kızlardan da. 5 dakika sonra zeki müren'in berrak sesi kuşların, uzaktan gelen dalgaların sesine, rüzgarın hafif uğultusuna, yaprakların hışırtısına karışıyordu. yıldızlarla dolu gökyüzüne bakıp derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapayıp, kendimi huzurun içine bıraktım.

Hiç yorum yok: